Aktif Tecrübeler
↻- Filipinler
- Kaş (Antalya) - Nerede ne yapılır?
- Maharlika
- Vladimir Putin'in piyanoyla İzmir Marşı çalması
- Dört Mevsim Tablosu
- Metalci olmanın gerektirdikleri
- Advil (ibuprofen) kullanmak
- Filipinler'de iş kurmak
- Kedi Kasabası
- Kedi sahibi olmak vs köpek sahibi olmak
- Filipinler'de internet bağlantısı
- Mirtazapin
- FİLİPİNLERDE NE YİYECEM ?
- Filipinler'in Karaoki işkencesi !..
- Çin hükümetinin teknoloji firmalarını yasaklı tutmasının gerçek nedeni
- Filipinler'de yaşamaya başlamak
- Red Horse
- Kadınlar ve evlilik
- Manik-depresif kişilik bozukluğu
- Lupita Nyong'o
- Unutulmak
- Oküler (uveal) Melanom
- Yargılanan hırsızlık zanlısının hakimin orta okul arkadaşı çıkması
- Sorunlarla boğuşmak
- Ölmeme izin ver
- Let me die
- Yardım Edin
- Kaybolmak
- Yuzukingdom
- Cebu Mactan arası 3. köprü projesi
- Ben ateistim bana Allah'ı anlatır mısın?
- Uğur Dündar'ın hayat kadınıyla röportajı
- Filipinlere gitmek
- Airbnbhell.com
- nokta 8
- nokta 7
- nokta 6
- hizliresim
- Türk kadının Türk erkeği üzerinde yarattığı etki
- Rodrigo Duterte
- En iyi film müzikleri
- Uğur Mumcu
- Bir Başka Tepeden (Yahya Kemal Beyatlı)
- Cebu Ayala Alış Veriş Merkezi Yangını
- Sinulog Festivali
- Mayon Volkanı Patlaması
- Düşen meteorun geceyi gündüze çevirmesi
- Cebu
- Palawan gezi rehberi
- nokta 5
Sayfa:
Sevgi kuramı
Bu zamana kadar edindiğim tecrübelerden, çevredeki insanları gözlemimden ve okuduğum bazı kitaplardan sevgi kuramının hayatımızın büyük bir bölümünü oluşturduğunu dahası yaşama amacımızın "sevmek ve sevilmek" olduğunu ve yemek yemek, su içmek gibi temel ihtiyaçların yanında sevginin de insanlık için çok önemli olduğunu kavramış bulunmaktayım.Aslında insanoğlu "sevgi" arayışındadır ve sürekli onu bulma ve yaşatmaya devam etme umuduyla yaşar.
Anne karnında fiziksel olarak annemize göbek bağıyla bağlıyken bile o ilk sevgi hissiyatını yaşarız. Yeni bir ortamda nefes almaya başladıktan sonra da annemizin bize gösterdiği karşılıksız ilgi ve şefkat adeta bizi hayata bağlar ve annemiz bizim sevgi nesnemiz olur. Annemizden ayrılma vakti geldiğinde yeni bir sevgi nesnesi arama ihtiyacı içinde hissederiz kendimizi. Bu anneye karşı hissedilen sevgiden farklı olarak fakat yine aynı amaç doğrultusunda kendisini gösterir. Bu bahsedilen amaç "yalnızlıktan kurtulmak"tır. Yalnızlıktan kurtulma isteği erkek ve kadın arasında cinsel birleşmeyi olası kılar. " Cinsel isteğin amacı birleşmedir - bu hiçbir zaman fiziksel bir açlığın, acı veren bir gerginliğin giderilmesi değildir.Ama cinsel istek sevgiden doğacağı gibi yalnızlığın verdiği huzursuzluktan, fethetmek ya da hükmedilmek isteğinden, kendine boşu boşuna güvenmekten, incitme, giderek yok etme isteğinden de doğabilir." demiş Erich Fromm. Freud'un sevgiyi cinsel içgüdünün dışa vurması şeklinde yorumlaması ve bunu tamamen fizyolojik bir olaymış gibi tanımlamasına bir eleştiri niteliğinde düşüncelerini aktarmış olsa gerek ki "Sevme Sanatı" kitabının büyük bir çoğunluğunda Freud eleştirisi yer almaktadır.
Sevgi, kendisini belli temel ögelerde gösterir. Bunlar; ilgi, sorumluluk, saygı ve bilgidir. Sevgi, açıkca insanlarda ilgi yaratır. Bunu çocuğuna şefkatle davranan bir annede, karısına hediyeler alıp sürprizler yapan bir erkekte veya her sabah kapısının önündeki hayvanları besleyen bir kadında rahatlıkla görebiliriz. Sevdiğimiz şeyin yaşamasını, gelişmesini ve bizimle birlikte olmasını dileriz. Salt sevgimizden birşeylere ilgi duyarız. Çiçekleri sevdiğini söyleyip onları sulamayan bir insan bize çiçekleri gerçekten sevdiğini kanıtlayamaz mesela, sevgisizlik ilgisizliği doğurur çünkü.
Sevginin bir başka yönü de sorumluluktur. Sorumluluk her ne kadar dışarıdan verilen bir buyruk olarak algılanıyor olsa da aslında içten gelen bir davranıştır, sevdiğimiz insanın ihtiyaçlarına vermek istediğimiz bir yanıttır. Sevdiğimiz insanı ruhsal açıdan yüceltmek ve onun iyi hissetmesini sağlamaktır.
Anne karnında fiziksel olarak annemize göbek bağıyla bağlıyken bile o ilk sevgi hissiyatını yaşarız. Yeni bir ortamda nefes almaya başladıktan sonra da annemizin bize gösterdiği karşılıksız ilgi ve şefkat adeta bizi hayata bağlar ve annemiz bizim sevgi nesnemiz olur. Annemizden ayrılma vakti geldiğinde yeni bir sevgi nesnesi arama ihtiyacı içinde hissederiz kendimizi. Bu anneye karşı hissedilen sevgiden farklı olarak fakat yine aynı amaç doğrultusunda kendisini gösterir. Bu bahsedilen amaç "yalnızlıktan kurtulmak"tır. Yalnızlıktan kurtulma isteği erkek ve kadın arasında cinsel birleşmeyi olası kılar. " Cinsel isteğin amacı birleşmedir - bu hiçbir zaman fiziksel bir açlığın, acı veren bir gerginliğin giderilmesi değildir.Ama cinsel istek sevgiden doğacağı gibi yalnızlığın verdiği huzursuzluktan, fethetmek ya da hükmedilmek isteğinden, kendine boşu boşuna güvenmekten, incitme, giderek yok etme isteğinden de doğabilir." demiş Erich Fromm. Freud'un sevgiyi cinsel içgüdünün dışa vurması şeklinde yorumlaması ve bunu tamamen fizyolojik bir olaymış gibi tanımlamasına bir eleştiri niteliğinde düşüncelerini aktarmış olsa gerek ki "Sevme Sanatı" kitabının büyük bir çoğunluğunda Freud eleştirisi yer almaktadır.
Sevgi, kendisini belli temel ögelerde gösterir. Bunlar; ilgi, sorumluluk, saygı ve bilgidir. Sevgi, açıkca insanlarda ilgi yaratır. Bunu çocuğuna şefkatle davranan bir annede, karısına hediyeler alıp sürprizler yapan bir erkekte veya her sabah kapısının önündeki hayvanları besleyen bir kadında rahatlıkla görebiliriz. Sevdiğimiz şeyin yaşamasını, gelişmesini ve bizimle birlikte olmasını dileriz. Salt sevgimizden birşeylere ilgi duyarız. Çiçekleri sevdiğini söyleyip onları sulamayan bir insan bize çiçekleri gerçekten sevdiğini kanıtlayamaz mesela, sevgisizlik ilgisizliği doğurur çünkü.
Sevginin bir başka yönü de sorumluluktur. Sorumluluk her ne kadar dışarıdan verilen bir buyruk olarak algılanıyor olsa da aslında içten gelen bir davranıştır, sevdiğimiz insanın ihtiyaçlarına vermek istediğimiz bir yanıttır. Sevdiğimiz insanı ruhsal açıdan yüceltmek ve onun iyi hissetmesini sağlamaktır.
Sayfa: